22 Eylül 2010 Çarşamba

Derbiden notlar...

İlk başta Wilshire diyorum.Müthiş bir oyun...Bu sene orta sahanın değişmezi oluyor.Ayağını yere bas genç çocuk ve kendini daima oyununa ver.Seni biz de çok seviyoruz...
Müthiş bir seyirci vardı sahada...
Derbide gol atanların sevinci...Tottenham'a gol atmanın rüyasıyla büyüyen Lansbury'den 2 penaltıda takımın penaltıcısı Nasri olduğunu gösteren eminlik ve arma öpüşü,Arshavin'in Tottenham tribününe doğru giderek sevincini susturma işareti yapmadan çılgınca yaşamasına herşey harikaydı çocuklar.Çok eğlenceli bir galibiyetti.
32 yılın en farklı deplasman derbi galibiyetini gördük.
Gibbs'in ciddi olmasa da sakatlanması,ofsayt olsa da Fabianski'nin yine hatalı gol yemesi kötü notlardı.
Maçtan sonra Rosicky'nin Wenger,Wilshere ve Nasri'yi onure etmesi çok güzel.
Bir başka dev hareket ise Wenger'den geldi.Baba bu galibiyeti kulübün destek verdiği Teenage Cancer Trust projesi içinde olan ancak geçen hafta hayatını kaybeden 19 yaşındaki Jack Chester'e armağan etti.Bir basın toplantısında takımla beraber olan genç insan umarım huzuludur olduğu yerde.Dost blog arsenaltürkiye'deki güzel yazı için teşekkürler.Bu noktadan sonra yaşanacak kulüp değerlendirmesi ''geç kalınmış'' ama yerinde söz.Ben de galibiyetin Jack'den kalan kısmını Türkiye'deki Arsenal taraftarılarına ama tek tuttuğu takım olan Gunners sevdalılarına armağan ediyorum.
Cumartesi West Bromich Albion iç saha ve salı Partizan deplasmanından 3'er puanla 3 ekimdeki Chelsea deplasmanına gitmek istiyoruz.Fabregas'ın bu maça yetişeceğini düşünüyorum.Walcott ve Van Persie de o maça hazır olacağını düşünüyorum.Sezonun olmasa da ilk yarının en önemli maçı olacaktır.Eylül ve ekim ayları 6'şar maçla geçilecek ama kasımdan sonra marta kadar 7 ve 8'er maçlı aylar başlayacak.Az sakat ve kayıpla devreyi önde bitirebilirsek takım sezonun sonundaki ışığı veriyor.Bu yıl şampiyonluk için İstanbul'da müthiş bir organizasyon ayarlayacağım.22 mayıs 2011'de Fulham maçından sonra kupa Fabregas'ın elinde olacak...

Hiç yorum yok: