5 Aralık 2013 Perşembe

Yetim yıllar...

 
 
Gözyaşlarıyla dolu 30 yılı geride bıraktım...
7 kardeşin en küçüğü bir çocuk okuma-yazmayı öğrendiği babasını okula alışmak üzereyken kaybeder.
Büyük hayal kırıklığı herşeyin önüne geçer...3 ablam,3 abim,anne ve akrabalarıma babamın emaneti olarak kaldım.
Hastalıkla başlayan günler,böbrek nakliyle umuda yolculuğa dönüştü.Mehmet Haberal'in operasyonuyla epeyce yaşama bağlanmıştı babam.Kirli Ankara havasında Emek Mahallesindeki küçük evimize okul tatilinde gelmiş,babamla diyalizlere gidiyorduk.Dönüşte yürüyerek Anıtkabir'e uğrardık.Babam yoruluyordu ama durumu idare ediyordu.İyi olduğunu düşündüğümüzde annem ve abimle evimize dönmüştük.Genç öğretmen abime onu emanet etmiştik.Taki 5 aralık 1983 günü köyümüze kötü haberin ulaşmasına kadar.İnanması mümkün olmayan bu haber hepimizi yıkmıştı.Gözyaşı dökmemek için kendimi tuttuğum o günlerin acısı hala üzerimde.Bugün küçük kırılganlıklarla gözyaşımı tutamaz oldum.30 yıl oldu onu kaybedeli.Fakir Baykurt ve John Steinbeck ile beni tanıştıran ve okuma-yazmayı öğreten babam 1980 darbesinde evimizdeki kitapları gömmüştü.O zamanlar elmaları da toprağa gömer ve kışın yerdik.Kitapları da bu yüzden sakladığımızı düşünmüştüm.Birgün aynı topraklara babamı da verdik.Onu çok özlüyorum.Bir yerlerden bize bakıyor ve umarım gurur duyuyordur....
Samsun'da balıkçı,Almanya'da işçi ve Sürmene'de atölyeci babam geride bıraktığın yorgun annemi de bir nisan gününde kaybettik.7 yetim kardeşiz hayatta.Sizlere umarım layık çocuklar olmuşuzdur...Sizi çok özlüyoruz...

Hiç yorum yok: