Güney Afrika’yı ırkçı apartheid rejiminden kurtaran insan hakları savunucusu Nelson Mandela ile Milan’ın orta saha yıldızı Clarence Seedorf’un Johannesburg’daki buluşması insanı düşünmeye sevk ediyor.Yeşil sahalarda yaptıklarıyla milyarları peşinden sürükleyen zamane sanatçılarının belki de insanlığa karşı borçları bulunuyor.Sayısız projede yer alan aktörlerden biri de Clarence Seedorf.Irkçılığa karşı farkındalığı geliştirmek için çaba sarf eden top cambazı,Kamboçya,Brezilya,Hollanda ve Surinam’da sivil toplum projelerine imza attıktan sonra yüzünü onlarca yıl ırkçılığın baş gösterdiği topraklara çevirdi.27 yıl hapiste kaldıktan sonra salıverilen ve Güney Afrika Devlet Başkanlık makamına oturmasıyla ülkesinin yazgısını değiştiren Mandela’nın adını taşıyan vakfın kurucu üyeleri arasına giren Seedorf, “Bu hayatımın en önemli anı” derken yaşamı boyunca etkilendiği ve kendisine örnek aldığı Güney Afrikalı devlet adamının yolundan giderek sayısız gence umut olmak istiyor.Peki,Mandela’nın çalışmalarını gelecek nesil için ilham çeşmesi olarak gören tek isi Seedorf mu?Zidane,Radebe,Tommasi,Thomas,Craddock,Wilson...Pırıltılı hayatları,kazandıkları büyük paralar ve yanlarındaki güzel kadınlarla dikkat çeken futbolcuların bir bölümü daha kariyerleri sürerken,bazıları da başlarına gelen tatsız olaylardan sonra başkaları için emek sarf ediyor.Ne zaman bir futbolcunun bir hayır işinde aktif rol oynadığı duyulsa,birçokları bunu şüpheyle karşılıyor.Ancak bazıları var ki bunu adeta bir yaşam biçimi haline getirmiş...
2001’den beri Birleşmiş Milletler’in iyi niyet elçiliğini yapan Zinedine Zidane,geçen yıl Tayland’da AIDS’li çocuklar için sahaya çıkmıştı.Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı çerçevesinde ‘yoksulluğa karşı maç’larda da oynayan Cezayir asıllı Fransız futbol efsanesi, “Herkes dünyayı daha güzelleştirmek için bir şeyler yapabilir” diyor.İyi niyet elçilerinden eski Leeds Unitedlı Lucas Radebe,ırkçılığa karşı verdiği mücadele ve Güney Afrikalı çocuklar için yaptığı kampanya sayesinde 2000 yılında FIFA’nın fair-play ödülünü kazanmıştı.10 yıl Roma’da oynayan Damiano Tommasi,kulübün verdiği idari para cezalarının hayır işlerine gitmesini sağlamıştı.Pakistan’da çocuk işçi kullanılarak üretilen futbol toplarına karşı kampanya geliştirmişti.Çocuk işçi kullanılmaksızın üretilen 500 bin topun İtalya’ya gelmesini sağladığı gibi, elde edilen gelirin çok büyük bir bölümü hasta çocukların tedavisinde kullanılmıştı.Sierra Leone’de kaçırılan 200 çocuğun gerillalardan kurtarılması için para toplayan Tommasi, Kosova’da spor merkezleri kurulmasına önayak olmuştu.Ona göre futbolcular halkı bilinçlendirebilirdi ve Tommasi bütün gücünü adeta buna vakfetmişti.‘Bir musibet bin nasihatten iyidir’ prensibinden yola çıkan eski Palacelı Geoff Thomas,lösemi hastalığına yakalanmasının ardından bu konuda araştırma yapacak bir merkez için para toplamış,Wolves’da oynayan Jody Craddock dört aylık oğlunun ölümünden sonra ani çocuk ölüm sendromuna karşı çalışmış, eski Arsenalli Bob Wilson ise kızını kansere kurban verdikten sonra bir vakıf kurmuştu.Jübilesinde para toplayanlar İrlandalı unutulmaz golcü Niall Quinn jübilesinde bir milyon sterlinden fazla para toplamıştı.Bu para hastaneler ve çocuklar için kullanılırken,veda maçında oynayan her futbolcuya hasta bir çocuktan mektup verilmişti.Kızkardeşini kanserden kaybeden eski Leeds United oyuncusu,Celtic ile oynanan jübile maçından elde edilen geliri kansere karşı savaşan kurumlara aktarmıştı.Geçen hafta jübilesini yapan ve Plymouth Argyle’dan hatırlanan Mickey Evans da elde edilen geliri bağışladı.Olaylı İsviçre maçının kahramanlarından Mehmet Özdilek de jübilesinden elde ettiği meblağı Türkiye Eğitim Gönülleri Vakfı’na takdim etmişti.Clinton da kurucu ABD’nin en sevilen başkanlarından Bill Clinton ve zengin iş adamı David Rockefeller’la birlikte vakfın kurucu üyeleri arasında yer alan Seedorf,Mandela’ya Surinam’ın harita üzerinde yerini göstermeye bile çalışmış.Hollanda Milli Takımı’ndaki siyahi futbolcuların büyük bölümün kökeni,Güney Amerika'daki küçük bir ülkeye,Surinam'a bağlı.Şaka bir yana,18 Temmuz’da kutlanacak Mandela Günü’nde insanlardan yalnızca 67 dakikalarını ayırmalarını istediğini vurgulayan Seedorf,belki de birçoklarına örnek olacak şekilde sözlerini şöyle bitiriyor: “Ünlülerin topluma birşeyler kazandırarak,başkalarının yaşamlarını geliştirecek projelerde yer almaları gerekiyor.Mandela’nın dünyaya verdiği mesaj da bu.Sadece ufak bir çabayla fark yaratabiliriz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder